Yabancı Hakem Kararlarının Türkiye'de Tenfizi
- Av. Zeynep Durgut
- 6 Eki 2021
- 3 dakikada okunur

A. Genel Olarak
Türk hukukunda yabancı hakem kararlarının tenfizi, Türkiye’nin de tarafı olduğu Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 1958 tarihli New York Anlaşması ile 5718 sayılı MÖHUK ahkâmı kapsamında gerçekleştirilmektedir.
5718 sayılı MÖHUK’un 60 ila 63. maddeleri ve New York Anlaşması’nın hükümleri, yabancı hakem kararlarının tenfizini düzenlemekle milletlerarası tahkimde uyulması beklenen adalet ilkelerini somutlaştırmıştır. Yabancı hakem kararlarının tenfizini düzenleyen hükümler, milletlerararası tahkim alanında uyulması gereken asgari ilkeleri de temsil ettiğinden, milletlerarası tahkimin tenfizden önce gelen aşamalarda dikkate alınacak ilkelere de dikkat çekmektedir.
Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan New York Anlaşması’na birçok devlet taraf olmuştur. Bu bölümde; ilk olarak 5718 sayılı MÖHUK’un düzenlemelerine göre yabancı hakem kararlarının tenfizine değinilecek, daha sonra Türk mahkemelerinde gerçekleşen tenfiz davalarının da büyük bir çoğunluğunda uygulama alanı bulan New York Anlaşması üzerinde durulacaktır.
B. 5718 Sayılı MÖHUK’a ve New York Anlaşması’na Göre Yabancı Hakem Kararlarının Tenfizi
MÖHUK’ta yabancı hakem kararlarının tenfizini düzenleyen hükümler, esasen New York Anlaşması’ndan alınmıştır. Dolayısıyla MÖHUK m. 62’de sınırlı olarak belirlenmiş tenfiz şartları New York Anlaşması’ndaki tenfiz şartlarıyla uyum halindedir. Aynı şekilde, MÖHUK’ta öngörülen ispat yükü ile ilgili düzenleme de New York Anlaşması ile uyum halindedir.
Türkiye’de 1 Ekim 1992 tarihi itibariyle yürürlüğe giren New York Anlaşması’nın konu açısından uygulama alanını açıklayan m.1 hükmüne göre; Anlaşma tenfiz ülkesinden başka bir ülkede verilmiş hakem kararlarında uygulanır. Buna göre, Anlaşmaya taraf olmasından bağımsız olarak, herhangi bir yabancı ülkede verilen hakem kararları Anlaşmanın uygulama alanına dahil kabul edilir. Ancak anlaşmanın m.I/3 hükmünde, devletlerin Anlaşmanın kapsamını onay sırasında sadece anlaşmaya taraf devletlerde verilen hakem kararları ile sınırlayabilecekleri düzenlenmiştir. Türkiye de bu çekince ile Anlaşmayı onaylamıştır3. Bu sebeple, New York Anlaşması Türkiye’de sadece Anlaşmaya taraf olan devletlerde verilen hakem kararlarının tenfizine uygulanacaktır.
Bu çekincenin yanısıra, anlaşmanın mezkûr maddesi uyarınca taraf devletler onay sırasında, Anlaşmanın sadece kendi hukuklarına göre ticari nitelikteki uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen hakem kararlarının tenfizine uygulanacağı çekincesini de koyabilir. Türkiye de Anlaşmayı bu çekince ile onaylamıştır. Bu sebeple Anlaşma, Türkiye’de sadece ticari nitelikteki işlem ve ilişkilerden doğan uyuşmazlıklarla ilgili verilen hakem kararlarına uygulanacaktır.
Yabancı hakem kararlarının tenfizi için, bu kararların öncelikle tanınması gerekmektedir. Bu bağlamda tanıma, daima tenfizin içinde var olup, tenfiz davasından önce ayrıca bir tanıma talebinin ileri sürülmesine gerek yoktur6. Tanıma ve tenfiz farklı kavramlar olmalarına karşın, aynı şartlara bağlıdır.
Yabancı hakem kararlarının tenfiz şartları anlaşmanın V. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Anlaşmaya göre, bir hakem kararı hakkında tanıma ve tenfiz kararı verebilmek için; - Taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesi bulunmalıdır,
- Karar, davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olmalıdır,
- Karar, hakemlerin yetkileri içinde verilmiş olmalıdır,
- Hakem mahkemesinin teşkili veya tahkim prosedürü taraflar arasındaki anlaşma hükümlerine, anlaşmada hüküm yoksa tahkim prosedürünün cereyan ettiği ülke hukukuna uygun olmalıdır.
- Karar, taraflar için bağlayıcı olmalı veya verildiği ülke hukukuna ya da tahkimin tabi olduğu ülke hukukuna göre iptal edilmemiş yahut icrası askıya alınmamış olmalıdır.
- Karar, tenfiz devleti hukukuna göre tahkim yolu ile çözümü mümkün bir uyuşmazlığa ilişkin olmalıdır.
- Karar, tenfiz devleti hukukunun kamu düzenine aykırı olmamalıdır.
Anlaşmanın V/1-b, V/1-c, V/1-d ve V/1-e maddeleri usul hukukuna ilişkin tenfiz engellerini düzenlemektedir. V/1-b maddesi hukuki dinlenilme hakkının ihlalini, V/1-c maddesi hakemlerin yetkilerini aşmış olmalarını, V/1-d maddesi tahkimin tâbi olduğu usul kurallarına aykırılığını, V/1-e maddesi ise hakem kararının bağlayıcı olmaması, iptal edilmiş olması ve icrasının geri bırakılmasını tenfize engel olabilecek sebepler olarak düzenlemektedir.
New York Anlaşması’nın V/1-e maddesine göre, “hakem kararının taraflar için henüz bağlayıcı olmadığı veya bunun, verildiği memleket kanunu yahut tâbi olduğu kanun yönünden yetkili bir makam tarafından iptal veya hükmünün icrasının geri bırakılmış bulunduğu” durumlarda hakem kararının tenfizi talebi reddedilebilecektir. Mezkûr madde ile hakem kararının tenfizine engel olabilecek üç farklı durum düzenlenmektedir. Bunlardan birincisi, hakem kararının taraflar için bağlayıcı olmaması, bir diğer deyişle mecburi olmamasıdır. Diğeri ikisi ise, hakem kararının yetkili makamlar tarafından iptal edilmiş veya icrasının geri bırakılmış olmasıdır.





Yorumlar